Pages

Ads 468x60px

20 Şubat 2007

Usta tekrar iş başında!

Pekala, iyi birşeylerin başıma gelmesini beklemek yıllar alabileceğinden, ilk ufak mutluluğumu bir filmle yaşamak istiyorum. Şu aralar beklediğim tek film olan 300'ün vizyona girmesine çok az kaldı ve "artık bekleyecek doğru düzgün bir film kalmadı" derken zombi filmlerinin büyük ustası George A. Romero'nun yeni filminin bu sene geleceğini öğrendim: Diary of the Dead

Beni tanıyanlarınız korku ve özellikle zombi filmlerinin iflah olmaz bir hayranı olduğumu bilir. Sanırım bunun sebebi, çocukluk yıllarımda hani o video kiralama çılgınlığının yaşandığı, her köşede bir video dükkanının bulunduğu dönemde, Return of the Living Dead ile Evil Dead'in elime geçmesi ve ufacık bünyemi keyiften delirtmeleri oldu. Bunların ardından sürekli film kiraladığım videocudaki bütün korku filmlerini sırayla yalayıp yutarken, daha minicik olan sevgili kızkardeşim bu tutkuma ister istemez iştirak etmek zorunda kaldı (ki hala kendine gelebilmiş değildir). Korku filmlerine düşkünlüğümün ve zombi filmleri sevdamın kaynağını hala anlayabilmiş değilim fakat bu türün sıkı bir takipçisi olmaktan hep zevk duydum.

Elbette zombi filmleri diyince de akla ilk gelen isim George A. Romero'dur. Night of the Dead, Dawn of the Dead ve Day of the Dead'den oluşan ve artık kült olmuş üçlemesi ile kalbimizi kazanıp ortamları bıraktıktan sonra 2005 yılında Land of the Dead ile yaşayan ölülerin arasına geri döndü. Ancak o film benim için bir miktar hayal kırıklığı oldu (Hayatta en acı veren şeyin hayalkırıklığı olduğunu o zamanlar henüz öğrenmemiştim). Ancak bunun sebebinin, yapımcı firmanın senaryoya müdahalesi olduğunu okuduğumda "Romero yaşlanmış olm, bitmiş bu adam artık, vah vah" şeklindeki sözlerimi geri aldım.

Diary of the Dead'de konumuz, üçlemenin ilk filmi olan Night of the Dead'in geçtiği, yani zombilerin dünyamızı ele geçirmeye başladığı gece yaşanıyor. Korku filmi hayranı bir grup genç, kendi el kameraları ile şehir dışında bir korku filmi çekmeye çalışırken olaylar gelişiyor. Haliyle zombi konseptinden bihaber olan genç dimağlar da herşeyi yaşayarak öğreniyorlar. Bu demektir ki bütün zombi filmi klişelerini tekrar keyifle izleyebiliriz, yaşasın!

Yapımcının filmle ilgili herşeyi yönetmene bıraktığını öğrendiğim için bu filmden çok ümitliyim. Hatta büyük ihtimalle, Romero MPAA rating'leri ile uğraşmak bile istemediğinden film sadece dvd formatında çıkacak. Haliyle bütün ipler Romero'nun elinde ve umarım biz hayranlarını bu sefer tatmin eder. Filmi heyecanla beklerken, zombi içki içme oyunu oynayacak kimseyi bulamadığım ve yapacak başka keyifli birşey olmadığı için UNO oynamaya devam ediyorum...


When there's no more room in hell, the dead will walk the earth.

Hiç yorum yok:

 

Sample text

Sample Text

Sample Text

Kendi halinde, sıradan, hayatın koşturmacası içinde yuvarlanıp giden, çocuk ruhlu ve hiç büyümek istemeyen bir adam burada içini döküyor...